Basında GRU ELT: Son Sınıf Öğrencimizden Köşe Yazısı

13 Kasım 2025 Perşembe

Bizler, Giresun Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nün son sınıf öğrencileriyiz. Çoğu kişi için bu yıl; mezuniyet heyecanı, sınav kaygısı ve geleceği planlama telaşıyla geçiyor. Bizim için de öyle elbette, ama küçük bir farkla: Bu yılı Dr. Öğretim Üyesi Çiğdem Güneş Çilek hocamızın danışmanlığında yürütülen “Topluma Hizmet Uygulamaları” adlı dersimizle taçlandırıyoruz.

Bazen düşünüyorum… “Topluma hizmet” tam olarak ne demek? Bizim projemiz özelinde bu sorunun cevabı çok net: “Geleceğin Dil Köprüsü olmak.” Çünkü biz, tam olarak bunu yapıyoruz - dil aracılığıyla dünyalar arasında bir köprü kuruyoruz.

Peki, bu köprüde ne var? Biz 4. sınıf öğretmen adayları olarak, tamamen gönüllülük esasıyla, ilkokul birinci sınıftan ortaokul sekizinci sınıfa kadar olan kardeşlerimize ulaşıyoruz. Amacımız yalnızca İngilizce öğretmek değil; onlara İngilizcenin bir “ders” değil, dünyayı keşfetmenin eğlenceli bir “araç” olduğunu göstermek.

Çalışmalarımızın içeriği yaş gruplarına göre değişiyor. Çünkü biliyoruz ki birinci sınıftaki bir öğrencinin oyun ihtiyacıyla sekizinci sınıftaki bir öğrencinin sınav kaygısı aynı değil. Bu yüzden biz “tek tip” bir yöntem kullanmıyoruz.

Birinci ve ikinci sınıflarda adeta bir “dil oyun alanı” kuruyoruz. Renkler, şarkılar, çizimler ve dijital uygulamalarla İngilizceyi günlük yaşamlarının doğal bir parçası haline getiriyoruz. Oyun oynarken öğreniyor, öğrenirken eğleniyorlar.
Yedinci ve sekizinci sınıflarda ise rollerimiz değişiyor; artık bir “akademik mentor” oluyoruz. LGS sürecindeki öğrencilerimizin omuzlarındaki yükü hissediyor, eksik oldukları konulara özel olarak yoğunlaşıyoruz. Her biri için farklı bir yol haritası çiziyoruz, çünkü her öğrenci farklı bir dünyadır.

Kimi zaman kendime soruyorum: “Bu deneyim bana ne kattı?” Dört yıl boyunca öğrendiğim teoriler, dilbilgisi kuralları ve öğretim teknikleri elbette çok kıymetli… Ama bir çocuğun gözlerinde “Anladım!” parıltısını görmek, ilk kez korkarak kurduğu bir İngilizce cümlenin ardından gelen o gururlu gülümsemeye şahit olmak — hiçbir kitapta yazmaz bunlar.

Evet, biz İngilizce öğretiyoruz. Ama aslında biz, onlara özgüveni, sabrı, sevgiyi ve öğrenmenin keyfini de öğretiyoruz. Ben de onlardan öğrendim; koşulsuz sevgiyi, sabrı ve pes etmeden denemenin güzelliğini.

Bugün anlıyorum ki biz sadece ders anlatmıyoruz. Biz, geleceğe umut ekiyoruz. Belki bir gün, o çocuklardan biri bir köşe yazısında “Bir öğretmenimin sayesinde İngilizceyi sevdim” diye yazacak. İşte o zaman, kurduğumuz köprü tam anlamıyla tamamlanmış olacak.

Yazar Hakkında
Arda Büyükaslan, Giresun Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 4. sınıf öğrencisidir. Yabancı dil öğretiminde yenilikçi yaklaşımlara ilgi duymakta ve öğretmenliğin sadece bilgi aktarmak değil, ilham vermek olduğuna inanmaktadır.